KREDİ VE KREDİ KARTI SİCİL AFFI ÇIKACAK MI?
Bankaların kredi ve kredi kartları vatandaşlarımızın büyük bölümü tarafından kullanılmaktadır. Ancak bankalar arası ön görülen zaman diliminde kredi ve kredi kartı geri ödemelerinizi gerçekleştirmemeniz durumunda direk hukuki bir sürecin tarafı olabilirsiniz. Üç aylık bir zaman diliminde ödemesi gerçekleşmeyen borçlar sonunda bankalar tarafından derhal kara listeye dahil edilip üzerine de davalık olabilirsiniz.
Avukatlara intikal eden süreçte borcunuzun faizi daha da ağırlaşır. Bankaların kara listelerinden çıkmak için önce borçlarınızın tamamını ödemeniz gerekmektedir. Bunun yanında borcunuzu bitirseniz bile yine de belirli bir zaman diliminde riskli kişiler olarak değerlendirilip kredi ürünleri başvurunuz karşılanmayabilir.
Devlet kimi zaman getirmiş olduğu yasa tasarılarıyla kredi ve kredi kartı sicil affı yasasını Milletimizin Yararına tekrar düzenleme yoluna gidebilir. İşte geldiğimiz bu son dönemde elbette borcunu ödeyemez durumdaki vatandaşların yeni bir af beklentisi içine girdiğini biliyoruz. Devlet işleyişini elinde tutan, seçimle başa gelmiş bir hükümetten seçmenlerinin beklentisi olması gayet tabiidir.
Partiler ülkenin geleceğini belirleyen seçimlerde kendilerinden beklenti içine girmiş seçmenlerine vaat edebilecekleri, elle tutulur şeyler sunmak durumunda. Sonuçta seçmenler parti liderlerinin seçim kampanyaları için oy vermiyorlar, asıl beklenti vatandaşın içinde bulunduğu ekonomik krizden kendilerini kurtarabilecek çıkış noktaları sunan parti programları ortaya koymaları. Siyasi sistemlerin sadece cezai işlemler yürüterek vatandaşı zora sokması, sonuçları daha da kötü olacak bir krizin çıkmasına yol açabilir.
Tüketimin sürekli özendirilip değişik kredi sistemleriyle borç batağına saplanan vatandaşın sayısı her geçen gün artma yönünde. Bankaların kredi kullandıracağı insanların ödeme gücünü özenle hesap etmeden dağıttıkları paralar nihayetinde ülke ekonomisine de kilit vurabilecek bir düzeye sürüklenmemize yol açar. Birçok insanın sadece mütevazi bir ev almak için girdikleri borçlar nedeniyle, başlarını sokabilecekleri bir ev sahibi olamadan, ayrıca altından kalkmalarının mümkün olmadığı borçlanmalara tabi tutulmaktalar.
Sosyal devlet anlayışı günü kurtaracak tedbirlerle anı kurtarmanın yollarını aramak değil, insanlarının eşit koşullarda asgari bir yaşamı onlara sağlamalarıyla hayata geçer. Seçimlerde hatırlanarak bir iki torba erzakla insanları tavlamak Sosyal Devlet tanımının sadece yarını değil uzun bir dönemi kapsayıcı islahat programlarını hayata geçirmesiyle anlam kazanacağı aşikardır.